Türkiye’de Et Tüketimi Alarm Veriyor: Dünya Ortalamasının Altında!
Türkiye'de kişi başı yıllık et tüketimi sadece 16,6 kg. Bu oran, dünya ortalaması olan 18,1 kg'ın bile gerisinde. Nedenler net: Yüksek fiyatlar ve erişim sorunu.
BM Haber
Dünya genelinde artan gıda tüketimiyle birlikte et tüketimi de dikkat çekici seviyelere ulaşmış durumda. Ancak Türkiye'de kişi başına düşen yıllık et tüketimi, 16,6 kilogram ile dünya ortalamasının (18,1 kg) bile altında kalıyor. OECD ortalaması 34,8 kg iken, Avrupa Birliği'nde bu rakam 38,1 kg. Türkiye'nin bu düşük performansının arkasında ise et fiyatlarındaki artış ve alım gücündeki gerileme yatıyor.
Türkiye Dünyanın Gerisinde Kaldı
Dünya genelinde kişi başı et tüketimi artarken, Türkiye bu alanda ciddi bir gerileme yaşıyor:
-
ABD: 66,7 kg
-
Avustralya: 51 kg
-
Güney Kore: 42 kg
-
Rusya: 31,9 kg
-
Japonya: 22,8 kg
-
Paraguay: 20,5 kg
-
Ukrayna: 17,4 kg
-
Türkiye: 16,6 kg
Türkiye bu oranla, et tüketiminde Ukrayna’nın bile gerisinde yer alıyor.
Et Fiyatları Uçtu, Tüketim Düştü
Et tüketimindeki bu düşüşün temel nedeni, artan et fiyatları ve düşen alım gücü. Son bir yılda dana eti fiyatları yüzde 80'in üzerinde artarken, asgari ücretle çalışan bir bireyin düzenli et tüketmesi neredeyse imkansız hale geldi.
Uzmanlara Göre Tehlike Büyük
Beslenme uzmanları, yeterli protein alımının sağlık için kritik olduğuna dikkat çekiyor. Uzun vadede yetersiz hayvansal protein tüketimi; çocuk gelişimi, bağışıklık sistemi ve genel halk sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.
OECD ve AB ile Aradaki Fark Açılıyor
Türkiye'nin OECD (34,8 kg) ve AB (38,1 kg) ortalamalarının çok altında kalması, gıda politikalarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Uzmanlar, yerli üretimin desteklenmesi ve fiyatların dengelenmesi çağrısında bulunuyor.
Türkiye'de kişi başı et tüketimi dünya ortalamasının dahi altında. Yüksek fiyatlar, erişim zorluğu ve düşen alım gücü bu düşüşün başlıca nedenleri arasında. Uzmanlar, bu durumun uzun vadede halk sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratabileceği konusunda uyarıyor. Peki sizce çözüm ne olmalı? Görüşlerinizi bizimle paylaşın!
