Yeni Eğitim Sistemi: Liseler 2 Yıla Düşünce Öğrenciler Üniversiteye Erken Gidecek!
Barış Poyraz
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açıklamaları ve Eğitim-Bir-Sen’in 36 binden fazla katılımcıyla gerçekleştirdiği saha araştırması, zorunlu eğitimin süresinin kısaltılmasına yönelik talepleri yeniden gündeme taşıdı. Peki, bu değişiklikler eğitimde yeni bir sayfa mı açacak, yoksa mevcut sorunları daha da derinleştirecek mi? İşte tüm detaylar…
Bakan Tekin’den Flaş Açıklama: “Toplumun Talebini Değerlendireceğiz”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada, zorunlu eğitimin süresinin kısaltılmasına yönelik kamuoyu taleplerini yakından izlediklerini vurguladı. Tekin, eğer toplumdan güçlü bir talep gelirse, konunun detaylı bir şekilde ele alınacağını belirtti. Özellikle lise eğitiminin 4 yıldan 2 yıla indirilmesi önerisi, eğitim camiasında geniş yankı uyandırdı. Eğitim-Bir-Sen’in Araştırması Ne Diyor? Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen), 81 ilde 36 binden fazla katılımcıyla gerçekleştirdiği kapsamlı saha araştırmasının sonuçlarını paylaştı. Öğretmenler, idareciler, öğrenciler ve velilerin görüşlerini yansıtan bu çalışma, mevcut 12 yıllık zorunlu eğitim sistemine dair çarpıcı veriler ortaya koydu: Öğretmenlerin %93,8’i, yöneticilerin %97,1’i, öğrencilerin %78,5’i ve velilerin %78,8’i zorunlu eğitimin kısaltılmasını destekliyor. Katılımcılar, özellikle lise son sınıfın üniversiteye hazırlık veya mesleki planlama odaklı bir yapıya dönüştürülmesini istiyor. 4+4+4 Sistemi: Yeniden mi Şekillenecek?2012’den bu yana uygulanan 4+4+4 sistemi, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerini 4’er yıllık süreçlere ayırarak eğitimde köklü bir değişim başlatmıştı. Ancak sistem, o dönemde KESK ve muhalefet partileri tarafından sert eleştirilere maruz kalmıştı. Şimdi ise lise eğitiminin süresinin kısaltılması tartışmaları, sistemin yeniden yapılandırılması gerektiğini savunanları harekete geçirdi.
İş Dünyasından Çağrı: “Gençler Daha Erken İş Hayatına!”
MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir, genç işsizlik sorununa dikkat çekerek, zorunlu eğitimin süresinin esnetilmesi gerektiğini savundu. Özdemir’e göre, mevcut sistem gençleri mesleki hayata yeterince hazırlamıyor ve mezunlar iş bulmakta zorlanıyor. Bu öneri, iş dünyasının erken iş gücü talebini gündeme taşırken, eğitimciler arasında endişelere yol açtı.
Eğitim Sen’den Sert Uyarı: “Çocuk İşçiliğin Önü Açılabilir”
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, zorunlu eğitimin kısaltılmasının kamusal eğitime zarar verebileceği uyarısında bulundu. Irmak, bu tür bir değişikliğin çocuk işçiliğini artırabileceğini ve öğrencileri cemaat veya tarikat yapılarının etkisine daha açık hale getirebileceğini belirtti. Ayrıca, Eğitim-Bir-Sen’in araştırmasının tarafsızlığını sorgulayarak, ankete Eğitim Sen üyesi öğretmenlerin katılmadığını ifade etti.
CHP’den Tepki: “Çocuklarımızı Teslim Etmeyeceğiz!”
CHP Emek Büroları, zorunlu eğitim tartışmalarına sert bir çıkışla yanıt verdi. Yapılan açıklamada, “Zorunlu eğitimden vazgeçilemez! Çocuklarımızı işçiliğe de gericiliğe de teslim etmeyeceğiz” denildi. CHP, MÜSİAD’ın önerilerini ve Eğitim-Bir-Sen’in araştırmasını, çocukları erken yaşta işgücü piyasasına sürme çabasının bir parçası olarak nitelendirdi. Laik ve bilimsel eğitimin korunması gerektiğini vurgulayan parti, MESEM uygulamalarının durdurulmasını ve cemaatlerle yapılan eğitim protokollerinin iptalini talep etti. Okul Dışında Kalan Çocuk Sayısı Alarm VeriyorEğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023-24 verilerine dayandırdığı analiz, Türkiye’de okul dışında kalan çocuk sayısının 612 bine ulaştığını ortaya koydu. Bu rakam, bir önceki yıla göre %38,4’lük bir artışı işaret ediyor. Zorunlu eğitimde olması gereken yaklaşık 200 bin çocuğun daha sistem dışında kalması, tartışmaları daha da kritik hale getiriyor.